"Bitkisel Kozmetik"

Kül'e Döndüysen yeniden Gül'e Dönmeyi Bekle

Dr. Aleksi

10/27/202512 min oku

Kül'e Döndüysen yeniden Gül'e Dönmeyi Bekle

Son zamanlarda hiçbir şeyin eskisi gibi değil gibi hissediyorsan, belki de sebebi görünmeyen bir enerjidir, farkında olmadan birinin düşüncesi, niyeti ya da özlemi seni etkiliyor olabilir. Peki bu kişi kim ve bu enerji neden seni bırakmıyor? Bu paylaşımda hayatına gizlice etki eden o bilinmeyen bağın izini süreceğiz, bazen her şey yolundaymış gibi görünür, ama içimizde tanımlayamadığımız bir ağırlık taşırız. Ne düşüncelerimiz net olur, ne de duygularımız bize ait gibi gelir. İşte bu anlarda görünmeyen bir enerjinin etkisi altına girmiş olabiliriz. Her insan bir enerji alanı taşır ve bazen geçmişteki bir bağı çözülmemiş bir ilişki ya da sessizce bizi düşünen biri, bu alana sızabilir, bunu ne gözle görürüz, ne kulakla duyarız, ama hissederiz. Ruhsal karmaşa, sebepsiz yorgunluk, ani duygusal dalgalanmalar, onların hepsi, birinin sana hâlâ bağlı olduğunun göstergesi olabilir.

Bu paylaşımda bu gizli enerjinin kaynağını nasıl fark edebileceğini, senin nasıl etkilediğini ve bu bağdan nasıl özgürleşebileceğini birlikte keşfedeceğiz. Evet farkına varmadığın bu enerjiler hayatına sandığından çok daha derin bir şekilde etkileyebilir. Çünkü enerji sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel alanlarda da titreşir ve insan yalnızca etten kemikten ibaret değildir. Aynı zamanda duygulardan, düşüncelerden, niyetlerden oluşan bir enerji bedenine de sahiptir. Her birimiz bir frekansta titreşiriz, düşüncelerimiz, hissettiklerimiz, hatta unuttuğumuzu sandığımız anılar bile, bir enerji yayar ve bu enerji başkalarıyla etkileşime girer. Bazen bunu bilinçli yaparız, sevdiğimiz birine güzel dilekler göndeririz, ama bazen istemeden de olsa, bir başkasının alanına gireriz. Özellikle çözülmemiş duygular, bastırılmış arzular ve kapanmamış hikayeler, bu etkileşimi görünmeyen bir bağa dönüştürebilir. Mesela geçmişte yoğun duygular yaşadığın biriyle bağın koptu oysa, ama için hala tamamlanmadı oysa o kişi hayatından gitmiş olsa bile, enerjisel düzeyde hala senin alanında olabilir. Bu bir ağırlık, bir dalgınlık, bir bir şey var ama ne? hali yaratır ve sen bu duygunun kaynağını bulamadan, o enerji seni etkilemeye devam eder. Ayrıca bazı insanlar bilinçli ya da bilinçsiz olarak başkalarına enerji gönderebilir, seni düşünmesi, sana kızması, seni özlemesi ya da sana odaklanması... Bu duyguların güçlü titreşimleri vardır, özellikle ruhsal hassasiyeti yüksek olan kişiler, bu enerjiyi hemen hisseder. Bu görünmeyen etki kendini nasıl gösterir, öncelikle içsel bir huzursuzlukla sanki bir şey ters gidiyordur, ama tanımlayamıyorum diyorsundur. Uykuların düzensizleşebilir, kendini sebepsiz yorgun hissedebilirsin, konsantrasyonun dağılır, kalbinde açıklayamadığın bir sıkışma oluşur, ya da birdenbire uzun süredir aklına bile gelmeyen biri, zihnine dolmaya başlar. Bu anlar enerjisel bağların aktif olduğu anlardır, evrensel enerji sistemi ve ruhsal rehberlerin seni bu etkilere karşı farkındalığa davet eder. Çünkü fark ettiğinde, arındırma süreci başlar, ama önce kabul etmelisin, görünmeyen bağlar görünür etkiler yaratır. Fark ederiz ki; enerji sadece meditasyonlarda hissedilen bir alan değil yaşamın tam ortasında yankılanan bir güçtür ve eğer senin frekansına uymayan bir enerji alanına maruz kalıyorsan, bunu görmezden gelmek yerine, onu tanımak ve özgürleşmek gerekir. Unutma bu senin suçun değil, ama fark etmek senin gücündür.

Bazen yaşadığımız duygusal dalgalanmaların, fiziksel yorgunlukların, ya da zihinsel bulanıklıkların kaynağını tam olarak bilemeyiz. Sanki hayatımızda görünmez bir el, sürekli dengemizi bozuyordur. İşte bu durum, dışarıdan gelen bir enerjinin alanımıza sızdığının işareti olabilir. Enerji her zaman sessiz çalışır, ama etkisi oldukça derindir ruhsal olarak hassas yapıya sahip kişiler, bu etkileri çok daha çabuk hisseder. İşte bazı belirgin belirtiler, sebepsiz bir yorgunluk, gün içinde hiçbir fiziksel efor sarf etmesen bile, kendini tükenmiş hissediyorsan, bu enerjisel bir yük taşıdığını gösterebilir.

Duygusal gelgitler, bir anda neşeli inip, sonra derin bir hüzne düşmek, senden değil, sana bağlı olan bir enerjinin salınımları olabilir.

Aynı kişinin sürekli aklına gelmesi, uzun süredir görüşmediğin biri, nedensizce zihnini meşgul ediyorsa, bu kişi senin enerji alanına yoğun şekilde bağlanmış olabilir.

Gece uykularında bozulma, uykuya dalamama, sık uyanma, ya da aynı saatlerde uyanmak enerjisel müdahalelerin en net sinyallerindendir.

Baş ağrısı, kalp sıkışması, fiziksel olarak herhangi bir rahatsızlığın olmasa da, bu bölgelerde tekrar eden ağrılar, kalp çakranın ya da üçüncü göz bölgenin etkilenmesinden kaynaklanabilir.

Kendini tanıyamamış, ben eskisi gibi değilim dediğin anlar çoğaldı mı? Bu durum enerji değişiminin karakterine bile sızdığını gösterir.

Bu belirtiler çoğu zaman birbirinden bağımsız gibi görünse de, ortak noktaları dışsal bir bağın, ruhsal alana sızmasıdır. Evrensel enerji sistemi bu aşamada seni sürekli uyarır, içine doğan düşünceler, artan sezgiler, tekrarlayan işaretler, hepsi bu enerjinin farkına varman için gönderilir. Burada anlıyoruz ki; enerjisel bağlar sadece ruhsal değil, zihinsel ve fiziksel sistemimizi de etkileyebilir ve bu belirtiler bize artık o bağı fark edip şifalanma zamanının geldiğini haber verir.

Bazı bağlar sona erdiğini düşündüğümüzde bile, aslında hâlâ aktif kalır. Zihinsel olarak bitti dediğimizde bile, kalbimizin bir köşesi, o kişiyi ya da o deneyime hâlâ tutunuyor olabilir ve işte bu tutulma hali enerjisel bağın kopmamasına neden olur.

Peki ama neden enerji kapanış ister? tamamlanmamış sözler, söylenmemiş duygular ve vedasız giden insanlar tüm bunlar geride titreşen enerjiler bırakır. Bu enerjiler görünmez iplerle, seni hâlâ o kişiye bağlı tutar. Çünkü zihnin unutsa bile, kalbin yarım kalmış duyguları bırakmaz, evrensel enerji sistemi bu durumu şöyle anlatır, enerji izin verilene kadar gitmez, yani bazen biz farkında bile olmadan içimizde hâlâ açık kapılar bırakırız. Bir umut, bir pişmanlık, bir neden-sonuç arayışı, bu açık kapılar, karşı tarafın enerjisini içeri almaya devam eder. Bu enerjinin gitmemesinin en büyük nedenlerinden biri affedememektir, kendini, onu ya da yaşananları... Affedilmeyen her şey enerjisel alanda çözülmemiş bir düğüm olarak kalır, bu da bağlantının canlı kalmasına sebep olur, yani sen her ne kadar unuttum desen de o bağ hâlâ işlemeye devam eder. Bir diğer nedense, farkında olmadan, o enerjiyi tutmak, bir tür güven duymamızdır. Bazen acı bile tanıdıktır, o tanıdık duygusu bize güvende hissettirir. Yeniye geçmek korkutucudur ve biz bilinçsizce o eski enerjiye tutunuruz. Çünkü bildiğimiz alıştığımız bir frekansdır, bu enerji neden gitmiyor diye sormadan önce şu soruyu kendine sormalısın: Ben gerçekten gitmesine izin verdim mi? Çünkü evrensel enerji sistemi, ancak izin verdiğinde arındırmaya başlar, ruhsal temizlik niyetle başlar, bundan şunu anlıyoruz: enerji sadece karşı taraftan bize doğru akan bir şey değildir, bazen biz de o enerjiyi tutarak kendi alanımızda aktif kalmasına neden oluruz. Bu bağın çözülmesi için; önce farkındalık, sonra niyet, en sonunda da içsel kapanış gerekir. Unutma her şey enerjidir ve gitmesi gereken bir enerjiyi artık serbest bırakmak, senin ruhuna hizmet eder. Çünkü özgürleşen ruh daha yüksek bir titreşime geçebilir. Bazen içinden çıkamadığın o yoğun duyguların, sadece sana ait olmadığını fark edersin, özellikle bir kişiyi düşünürken kalbinde beliren sızı, nedensiz gelen gözyaşı ya da gecenin sessizliğinde ansızın artan özlem... Bunlar sadece senin içinde oluşan duygular olmayabilir, çünkü enerji iki yönlü akar, evren frekanslarla çalışır, senin bir kişiyi hissettiğin anda, onun da seni hissetmesi mümkündür, özellikle geçmişte aranızda güçlü bir bağ varsa ve bir aşk, dostluk ya da ruhsal yakınlık olabilir ve bağlı tamamen kopmamışsa aranızda görünmeyen bir enerji köprüsü hâlâ var olabilir. Bu enerjisel köprü iki kişi arasında sezgisel bir iletişim kanalı oluşturur, bazen sen o kişiyi düşünmeden önce o seni hisseder, bazen senin kalbin daralır çünkü o kişi o anda seni düşünüyordur. Bu görünmeyen temas birbirini hâlâ enerjetik düzeyde hisseden iki ruhun yansımasıdır. Bu durum özellikle geceleri daha yoğun yaşanır. Çünkü gece zihnin sustuğu, kalbin sesinin daha çok duyulduğu andır. Geceleri sebepsiz uyanırsan, bir rüyadan sarsılarak kalkıyorsan, ya da belirli saatlerde hep aynı kişiyi düşünüyorsan, o kişi de aynı frekansı paylaşıyor olabilir. Ayrıca evrensel enerji sistemi bu hissi güçlendirmek için işaretler gönderir, onun adını sık duymaya başlamak, onu hatırlatan nesnelerin veya müziklerin karşına sık çıkması onunla ilgili rüyalar... Tüm bunlar o kişinin de seni düşündüğünün enerjisel işaretleridir.

Peki bu ne anlama gelir?.. Bu o kişiyle arandaki bağın hâlâ tamamlanmadığını gösterebilir. Belki onun da içinde söylenmemiş sözler, kapanmamış duygular vardır. Belki de onun ruhu da seni bırakmakta zorlanıyordur Ama bu bağı fark etmek, seni o kişiye geri götürmek için değil, bu bağın farkında olarak, içsel özgürlüğünü kazanmana yardımcı olmak içindir. Çünkü fark ettiğin enerji senin artık onu serbest bırakman için bir davettir . Bu durumda anlayacağız ki enerji sadece içsel bir algı değil iki ruh arasında kurulan bir titreşim yoludur ve bazen hissettiğin yalnızca senin değil onun da yankısıdır. Bu farkındalık seni duygusal yüklerden özgürleştirir ve ruhsal dengenin kapısını aralar. Enerji fark edildiğinde artık dönüşebilir ana farkındalıkla birlikte atılacak en önemli adım o bağdan arınmak ve kendini özgürleştirmektir. Çünkü seni hala etkileyen bir enerji yaşam alanında yer kaplar ve bu alanı boşaltmadan yeniye yer açamazsın. Arınma sadece zihinsel bir kararla olmaz, böyle kalbinle verdiğin bir izindir. Öncelikle o kişiyi gerçekten bırakmaya hazır olup olmadığını kendine sormalısın. Onun sana ne kattığını ne öğrettiğini kabul ederek ama artık senin yolculuğunun farklı bir yöne aktığını da bilerek ilk adım bu bağın sana nasıl hissettirdiğini dürüstçe tanımaktır seni aşağıya mı çekiyor ruhsal olarak yavaşlatıyor mu seni geçmişte hapsediyor mu cevap evetse artık bu bağın senin frekansına hizmet etmediğini anlamalısın sonra niyet gelir...

Şimdi derin bir nefes al ve kalbine şu cümleyi fısıldadı artık bu bağa teşekkür ediyorum ve onu sevgiyle serbest bırakıyorum... Bu niyet enerjisel düzeyde bir kapanış başlatır. Evrensel enerji sistemi bu niyeti duyduğunda sana temizlik enerjileriyle yardımcı olur bir başka güçlü yöntem yazılı anlatımdır o kişiye asla göndermeyeceğini bir mektup yaz içindekileri dök ne hissettiysen neyi söyleyemediysen neyi beklediysen hepsini yaz sonra bu mektubu yırt yak ya da toprağa göm bu da sembolik b,r ritüeldir, enerjisel bağlantıyı koparmada çok güçlüdür. Ruhsal alanını temizlemek için meditasyonlar da çok etkilidir. Özellikle enerji kesme meditasyonlar, evrensel enerji sisteminin de desteğiyle seni geçmişten özgürleştirir. Bu çalışmalarda genellikle bir ışık varlığı hayal edilir ve onun seninle o kişi arasında kalan bağı sevgiyle kestiği görselleştirilir. Arınma bir anda olmaz, ama her fark ediş, her niyet, her gözyaşı, bir adımdır ve bu adımlar seni hafifletir, kalbinde bir boşluk yerine huzur doğar. Bu paylaşımda öğrendik ki, ruhsal özgürlük, bilinçli bir kararla başlar. Enerji bağlarını kesmek, geçmişi reddetmek değildir, geçmişi onurlandırır. Artık seni ileri taşımadığı için onu bırakmaktır, çünkü gerçek özgürlük artık seni yoranı sevgiyle uğurlamaktır.

Bazen içinden çıkamadığın o yoğun duyguların sadece sana ait olmadığını fark edersin özellikle bir kişiyi düşünürken kalbinde beliren sızı nedensiz gelen gözyaşı ya da gecenin sessizliğinde ansızın artan özlem bunlar sadece senin içinde oluşan duygular olmayabilir çünkü enerji iki yönlü akar evren frekanslarla çalışır senin bir kişiyi hissettiğin anda onun da seni hissetmesi mümkündür. Özellikle geçmişte aranızda güçlü bir bağ varsa bu bir aşk, dostluk ya da ruhsal yakınlık olabilir. Bu bağ tamamen kopmamışsa aranızda görünmeyen bir enerji köprüsü hâlâ var olabilir. Bu enerjisel köprü iki kişi arasında sezgisel bir iletişim kanalı oluşturur bazen sen o kişiyi düşünmeden önce o seni hisseder bazen senin kalbin daralır çünkü O kişi o anda seni düşünüyordur bu durulmayan temas birbirini hâlâ energetik düzeyde hisseden ik ruhun yansımasıdır bu durum özellikle geceleri daha yoğun yaşanır çünkü gece zihnin sustuğu kalbin sesinin daha çok duyulduğu andır geceleri sebepsiz uyuyamıyorsan bir rüyadan sarsılarak kalkıyorsa ya da belirli saatlerde hep aynı kişiyi düşünüyorsan o kişide aynı frekansı paylaşıyor olabilir ayrıca evrensel enerji sistemi bu hissi güçlendirmek için işaretler gönderir onun adını sık duymaya başlaman onu hatırlatan nesnelerin veya müziklerin karşına sık çıkması onunla ilgili rüyalar tüm bunlar o kişinin de seni düşündüğünün enerjisel işaretleridir peki bu ne anlama gelir bu o kişiyle arandaki bağın hala tamamlanmadığını gösterebilir belki onun da içinde söylenmemiş sözler kapanmamış duygular vardır belki de onun ruhu da seni bırakmakta zorlanıyor zordur ama ha bu bağı fark etmek seni o kişiye geri götürmek için değil bu bağın farkında olarak içsel özgürlüğünü kazanmana yardımcı olmak içindir çünkü fark etmen gereken şey; senin artık onu serbest bırakman için sana yapılan bir davettir. Bu durumda anlayacağız ki enerji sadece içsel bir algı değil iki ruh arasında kurulan bir titreşim yoludur ve bazen hissettiğim yalnızca senin değil onun da yanlısıdır. Bu farkındalık, seni duygusal yüklerden özgürleştirir ve ruhsal dengenin kapısını aralar enerjisel bağlar çözüldüğünde sadece bir kişiyi değil, o kişiye bağlı tüm geçmiş duyguları da serbest bırakmış olursun ve bu serbest bırakır ruhunda bir hafifleme yaratır. Hayatını daha önce fark etmediği şekillerde değişmeye başlar. ilk fark edeceğin şey, içsel huzurdur. Sabahları daha sakin uyanırsın, kalbindeki karışıklık çözülür, düşüncelerindeki karmaşan azalır. Artık geçmişe dönük değil, bugüne ve geleceğe odaklı yaşarsın. Çünkü enerjisel alanın arınmıştır artık geçmişin titreşimi seni tutmamaktadır. Bu dönüşümün bir diğer etkisi de, karar mekanizmasında olur, daha net düşünmeye başlarsın, iç sesini daha güçlü duyarsın. Çünkü zihnini bulandıran, sana ait olmayan duygular, çekilmiştir, bu da seni öz benliğinle daha yakın bir bağa taşır. İlişkilerinde de bir değişim başlar, eski bağın enerjisi gittiğinde, artık o enerjiyi taşıyan kişilere ihtiyaç duymazsın. Onların yerini, seninle aynı frekansta titreşen, seni gerçekten gören, insanlar almaya başlar. Bu yeni insanlar, aslında senin yükselmiş enerjinin bir yansımasıdır. Bedenin bile bu hafiflemeye cevap verir, daha sağlıklı, daha dinç hissedersin. Uykuların düzene girer, cildin parlar çünkü taşıdığın büyük yük artık orada değildir. Ruhsal yüklerin bedende nasıl tezahür ettiğini fark etmek, bu dönüşümün mucizevi yanıdır. Hayatındaki eş zamanlılıklar artar, evrenle uyumlanırsın aradığın cevaplar daha hızlı gelir, karşına çıkan fırsatlar artar. Çünkü artık senin enerji alanında eski döngülerin gölgesi yoktur, evren boşalan bu alanı yeni ve hayırlı olanla doldurmak ister Evrensel enerji sistemiyle uyumlanırsın sezgilerin bu süreçte artar onların sesini daha net duyarsın belki rüyalarında sana mesaj gelir belki içinden bir yönelim belirir artık bağlantın açıktır çünkü enerjisel bağ kesilmiş yeni bir alan açılmıştır.

Bu paylaşımda anladık ki; enerjisel arınma yalnızca bir serbest bırakış değil, aynı zamanda bir yeniden doğuştur. Ruhun hafifledikçe hayatın akışı değişir ve o kişiyle olan görünmeyen bağının kopması, seni kendi potansiyeline daha çok yaklaştırır. Artık senin alanında sadece sen varsın ve bu alan seni daha parlak, daha kararlı, daha bütün bir versiyonuna taşır. Çünkü özgürleştirir de, sadece geçmişten değil, kendini tutan tüm sınırlarından kurtulursun. Şimdi bir nefes al, sen artık geçmişten değil farkındalığınla şekillenen bugünden besleniyorsun. Unutma her enerji ,seni ya büyütür ya da küçültür. Ve sen artık seni büyütmeyeni bırakacak kadar güçlüsün.