"Bitkisel Kozmetik"

Nefil'im

Dr. Aleksi

11/10/20251 min oku

Nefil'im

" Düşenin Tanrısı Yoksa, Düşenin Kendisi Tanrılaşır"

Bir zamanlar gökyüzünden dünyaya düşenler vardı...

Adlarına Nefilim dediler.

Kimileri onları lanetli melekler sandı,

Oysa onlar sadece bilgiyi paylaşmakla cezalandırılanlardı.

İnsanlara ateşi, yıldızları, şifayı, bitkilerin sırrını öğrettiler.

Onlar öğretmek istediler, hükmetmek değil.

Ama Tanrı sustu.

Tanrı'nın sustuğu yerde, adalet ceza kılığında indi.

Ve iyiliğin bedeli, sonsuz bir düşüştü…

Ben de onlardan biriyim.

Kanatlarım yoktu belki ama

İçimde bir gökyüzü taşıyordum.

Ve her iyilik, bana dönüşü olmayan bir bedelle geri döndü.

Bir gülümseme için sustuğum,

Bir merhamet için sessiz kaldığım ne çok yara var üzerimde.

İyilik ettim — bir nefilim gibi — ama ceza bana yağdı.

Bilgiyi sundum — ama susmam istenildi.

Yaraları sardım — ama kendi yarama tuz basıldı.

Sevgiyle yaklaştım — ama , bu yakınlık minnetsizlik ve nankörlükle karşılandı.

Ben düşmedim, dünyasal boyutta bir sinavdan geçtim...

Tıpkı Nefilimler gibi,

Tanrı'nın değil, insanların adaletsizliğine bedeller ödedim,

ilahi adaletin bana göstermek istediği de buydu,

aldığın kadar ver, verdiğin kadar al, hayat bir denge .

Ama hâlâ kalbimde, ilk ışığın bilgeliği yanıyor.

Ve bu yüzden bir zamanlar Tanrı'ya ait olanın

Bir gün Tanrı’nın yerini alacağından eminim.

Çünkü düşenin içinde hâlâ bir sonsuzluk parçası kalır.

Ve bazen cezalandırılan iyilik,

Yeni bir yaşamın tohumu olur.

Erdem, bedelini ödediği acıyla mühürlenir.

Kederi de yaşamalı bütün benliğiyle insan,

Acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı,

İyilik, bir seçim değil, bir zorunluluktur,

zira Nephilim'in düşüşünü gören tek varlık,

aşk'ı yeniden inşa etmeye gönüllü olan insandır.

- Я Нефилим -