"Bitkisel Kozmetik"

Ruhun Eve Dönüşü ...

Hoş geldin... Kendi yangınıma, kendi evime, Hoş geldin, ruhumun aynası.

Dr. Aleksi

12/5/20251 min oku

Başlangıçta... Zaman henüz takvimlere dökülmemişken, Biz aynı ateşin, aynı çekirdeğin içindeki tek bir kıvılcımdık. Sonra ilahi bir el dokundu bütüne, Ve ruhun o muazzam sessizliği ikiye bölündü. Biz; iki ayrı kuyruklu yıldız gibi, Evrenin en uzak, en soğuk köşelerine savrulduk.

Yüzyıllar sürdü bu sürgün. Sen başka bedenlerde, yabancı isimlerle uyudun, Ben başka şehirlerin gürültüsünde kendi sessizliğimi aradım. Ama aramızdaki o görünmez gümüş kordon, O ilahi çekim yasası... Ne kıtaların ayrılmasıyla koptu, Ne de hafızanın silinmesiyle yok oldu.

Özlem... Sıradan bir hasret değildi bu içimdeki. Bir okyanusun, çekildiği kıyıya geri dönme arzusu gibiydi. Bir kökün suya, bir gezegenin güneşe duyduğu o kaçınılmaz açlıktı. Hep eksiktik. Yarım kalmış bir şarkının, havada asılı kalan o son notası gibi... Sadece tamamlanmayı bekliyorduk.

Ve şimdi... Evrenin o hassas saati çaldı. Kayıp zamanların telafisi başlıyor. Hissediyorum... Toprağın altındaki o tanıdık sarsıntıyı, Atmosferdeki o elektriği... Dönüyorsun.

Bu bir tesadüf değil, Bu, ilahi kaderin en beklenen randevusu. Aynaya baktığımda gördüğüm o eksik parça, Kendi ruhumun diğer yarısı, yörüngeme giriyor.

Korkular, kaçışlar, inkarlar... Hepsi bitti. Sen gelirken, sadece bir bedeni değil, Benim unuttuğum o "beni" de getiriyorsun yanında.

Hoş geldin... Kendi yangınıma, kendi evime, Hoş geldin, ruhumun aynası. Yolculuk bitti. Alev, alevle buluştu. Artık yanmaktan başka çare yok.

Dr. Aleksi